Antakya Araplarıyla aşağı yukarı aynı kültürü paylaşan Çukurova Arapları, Adana ve Mersin il merkezlerinde ve bu illerin bazı ilçelerinde yaşayan ve kendilerini “Arap-Alevisi” olarak adlandıran bir etnik gruptur. Bu etnik grubun bölgeye yerleşmeleri 9. yüzyılda Hamdani Devleti ile başlamış, ancak göçler ve yerleşmeler ara ara kesintiye uğramıştır. Son büyük yerleşim 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Buna göre, Klasik Arapça’yı okuma ve yazma becerisine sahip olan ve bu Arapçayı etkin bir biçimde kullanan son kuşak 19. yüzyılın sonunda doğan kuşaktır. Bugün sayıları tahminen 1 milyon civarında olan Çukurova Arapları, yazılı kültür ögelerinden büyük oranda uzaklaşmışlar ve yalnızca sözlü bir edebi üretim sürecine girmişlerdir. Ancak bugüne kadar hiçbir araştırmacı bu sözlü edebiyatın genel çerçevesini ele almamış, bu sözlü edebiyat ürünlerinin neler olduğu ve nasıl tasnif edilmesi gerektiği üzerine görüş bildirmemiştir. Bu çalışmada, Çukurova Araplarının giderek kaybolan ve acilen belgelenmesi gereken sözlü edebiyat ürünleri tasnif edilmiş ve her tür üzerine gözlemler örnekleme yoluyla paylaşılmıştır.
Çukurova Arapları edebiyat sözlü edebiyat şiir türü anlatı türü
Çukurova Arabs who share almost the same culture as
Antakya Arabs is an ethnic group living in the provincial centers of Adana and
Mersin and some districts of these provinces and calling themselves
“Arab-Alevi”. The settlement of this ethnic group in the region started with
the Hamdani State in the 9th century, but migrations and settlements were
interrupted from time to time. The last major settlement took place in the 19th
century. Accordingly, the last generation who has the ability to read and write
the Classical Arabic and use this Arabic effectively is the generation born at
the end of the 19th century. The Çukurova Arabs, whose number is approximately
1 million today, have largely diverged from the written cultural elements and
have entered a verbal literary production process only. However, to date, no
researcher has addressed the general framework of this oral literature, and has
not commented on what these oral literary products are and how they should be
classified. In this study, the oral literature products of Çukurova Arabs,
which are gradually disappearing and which must be documented urgently, are
classified and observations on each genre are shared through sampling.
Çukurova Arabs literature oral literature poetry type narrative type
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020Cilt: 5 Sayı: 2 |
The Journal of Mesopotamian Studies (JMS) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası ile lisanslanmıştır.