İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan “toplumsal travmalar: savaşlar ve terörizm”; bireyleri, toplulukları ve ulusları psikososyopolitik açıdan etkilemektedir. Dijital ağ platformlarının toplumlar tarafından yoğun bir şekilde kullanılması ve kitle iletişim cihazlarının yaygınlaşmasıyla birlikte “savaş” ve “terörizm” fenomenleri, geçmişe oranla önemli bir psikotoplumsal dönüşüm geçirmeye başlamıştır. Modern psikotravmatoloji ilkelerine ve dissoanaliz kuramına göre ülkelerin kendi içerisinde yaşantıladığı bölgesel çatışmalar artık siber uzamda uluslararası bir nüfuz yaratmaktadır ki bu nüfuz, “toplumsal travma döngü”lerinin oluşmasına yol açmaktadır. Dissoanalitik açıdan “yanlış çocuk yetiştirme stilleri”, “disfonksiyonel aileler” ve “kitlesel baskılar”, savaşların ve terör olaylarının örtük etken ajanlarıdır. Ebeveynlerin benimsedikleri şiddet odaklı yanlış çocuk yetiştirme stillerinin içerisinde adeta saklanarak kuşaklaraşırı geçiş yapan örseleyici yaşantılar, toplumsal travmalarla kendini göstermektedir. “Dissoanalitik Psikotarih” perspektifinden travmatik yaşantıları önlemeye dair gerçekleştirilecek küresel müdahalelerle; savaşların, terör olaylarının ve soykırımların dünyadaki tüm uluslar adına sonlandırılabileceği kuvvetle vurgulanmaktadır.
Toplumsal travma savaş terörizm dissoanaliz psikotravmatoloji
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Travma Psikolojisi |
Bölüm | Derleme Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 2 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)